İbrahim, kahverengi kıvırcık saçları ve orta ten rengiyle sevimli bir çocuktu. En sevdiği şey, arkadaşlarıyla oyun oynamaktı. Ama bazen oyunlar sırasında anlaşmazlıklar çıkardı. Bir gün, annesi ona Hz. Ömer'in adaletini anlattı. İbrahim, Hz. Ömer gibi adil bir lider olmaya karar verdi.

İlk denemesi oyuncaklarını paylaşmak oldu. Arkadaşı Ayşe, İbrahim'in oyuncak arabasıyla oynamak istiyordu. İbrahim, arabayı Ayşe ile paylaştı ve birlikte çok eğlendiler. Paylaşmanın ne kadar güzel olduğunu anladı.

Sonraki gün okulda, arkadaşı Ali'nin diğer çocuklar tarafından dışlandığını gördü. Ali çok üzgündü ve yalnız başına oturuyordu. İbrahim, hemen Ali'nin yanına gitti ve onunla konuştu. Ali'yi oyuna dahil etti.

Ali çok mutlu oldu ve İbrahim'e teşekkür etti. Birlikte oyun oynadılar ve çok eğlendiler. İbrahim, birini savunmanın ne kadar önemli olduğunu fark etti. Adalet, sadece oyuncakları paylaşmak değil, aynı zamanda başkalarını korumaktı.

Bir gün, sınıfta bir tartışma çıktı. İki arkadaş, boyama kalemlerini kimin kullanacağı konusunda kavga ediyordu. Öğretmenleri yetişemedi ve çocuklar çok üzgündü. İbrahim, araya girdi ve bir çözüm önerdi.

Herkesin sırayla kalemleri kullanmasını önerdi. İlk önce biri kullansın, sonra diğeri. Çocuklar bu fikri beğendiler ve kabul ettiler. İbrahim, adaletin herkesi dinlemek ve bir çözüm bulmak olduğunu anladı.

İbrahim, her geçen gün daha adil bir çocuk olmaya çalışıyordu. Arkadaşlarına yardım ediyor, oyuncaklarını paylaşıyor ve herkesi dinliyordu. Öğretmenleri ve ailesi onu çok takdir ediyordu. Çünkü İbrahim, küçük yaşına rağmen büyük bir lider gibi davranıyordu.

Bir gün annesi, İbrahim'e Hz. Ömer'in hayatından bir hikaye daha anlattı. Hz. Ömer, her zaman halkının yanında olur, onların sorunlarını dinler ve adil çözümler bulurdu. İbrahim, Hz. Ömer gibi olmak için daha çok çalışmaya karar verdi.

İbrahim, artık sadece kendi arkadaşlarına değil, tanımadığı insanlara da yardım etmeye başladı. Yaşlı bir teyzeye poşetlerini taşıdı, kaybolmuş bir çocuğa ailesini bulmasına yardım etti. Herkes İbrahim'in ne kadar iyi kalpli olduğunu konuşuyordu.

İbrahim, adalet ve liderliğin yaşla ilgisi olmadığını anladı. Herkes, küçük ya da büyük, adil olabilir ve başkalarına liderlik edebilir. Önemli olan, dürüst olmak, başkalarını dinlemek ve adil davranmaktı.

İbrahim, büyüdükçe daha da adil bir insan oldu. Her zaman dürüst davrandı, başkalarının haklarını korudu ve liderlik vasıflarını geliştirdi. Herkes ona saygı duyuyordu çünkü o, Hz. Ömer'in adaletini örnek almıştı.

Ve böylece, küçük İbrahim, Hz. Ömer'in adaletini öğrenerek büyük bir lider oldu. Her zaman dürüstlüğü, adaleti ve başkalarına yardımı ön planda tuttu. Unutmayın, siz de İbrahim gibi adil ve lider olabilirsiniz! Adalet her zaman kazanır.